DERMAL DOLGU

Pek çok farklı tipte dolgu olmasına rağmen en popüler olanları hyaluronik asit (HA) dolgulardır. HA, ciltte zaten var olan bir maddedir; ana işlevlerinden biri cildi nemlendirmek ve dolgunlaştırmaktır. Kalıcı olmayan dolgu maddesidir. Kalıcı olan dolgu maddeleri de kullanılabilmektedir.

Dermal dolgular, onları farklı alanların tedavisi için daha uygun hale getiren farklı yapı ve kıvamlara sahip olabilir. Örneğin dudaklar için en iyi dolguyu seçerken, yumuşak, yüz ifadesiyle pürüzsüz hareket eden, örneğin dudaklarda gülümseme veya buruşma, dokuya nem katan bir dolgu kullanılmak daha iyi sonuç verebilmektedir. Yanaklar için en iyi dolguyu seçerken, elmacık kemiklerine daha sağlam ve hacim veren bir dolgu kullanılması daha iyi olmaktadır. Doğru uygulanan dolgu maddesi, ince, pürüzsüz ve doğal görünür.

Bir dizi farklı dermal dolgu markası mevcuttur. Her markanın farklı yoğunlukta dolguları bulunmaktadır. Dolgunun uygulanacağı anatomik alana göre farkı yoğunluk ve uygun dolgu seçimi yapılması gerekmektedir. Uygun marka ve yoğunluk kullanılmadığında istenen sonuçlar elde edilmesi mümkün olmamaktadır. Bu genellikle cildinize, tedavi edilecek alana ve elde etmeyi hedeflediğiniz sonuçlara bağlı olacaktır. Dermal dolgu uygulamalarında tedaviden fayda görecek alanları, hangi dolguların sizin için en uygun olacağını ve ne kadar dolgu kullanılması gerektiğinin planlamasını doktorunuzun karar vermesi gerekmektedir.

Dolgu maddesinin ürün güvenliği, ürünün FDA, CE, TÜV ve T.C. Sağlık Bakanlığının onayının olmasıdır.

Dolgu maddesi uygulaması öncesi size yapılacak ürün hakkında detaylı bilgi alınmalıdır.

Uygulama Alanları Nelerdir?

- Dudak kalınlaştırma ve dolgunlaştırma,

- Elmacık kemiği bölgesi yanak dolgunlaştırma,

- Kukla çizgileri, gülümseme çizgileri ve parantezler olan burun ve ağız kısmında bulunan ince ya da kalınlaşmış çizgileri yumuşatma,

- Dikey dudak çizgilerini yumuşatma veya yok etmede,

- Çene dolgunlaştırma,

- Yüzünüzde ince bulduğunuz kısımlarda simetri sağlama,

- Kaş kaldırma ve göz altı çöküntülü ve çizgili alanları doldurma,

- El sırtındaki yaşa bağlı kırışıklığı yok etmede popüler olarak kullanılmaktadır.

Nasıl Uygulanır?

Deri altına özel iğneler ve kanüller ile uygulanabilmektedir. Lokal anestezi kullanılabilmektedir. Cilt, temizlendikten sonra kendi özel enjektörleri ile cildin içine dokuyu dolduracak şekilde enjekte edilmektedir. Uygulama 15-30 dakika arasında yapılabilmektedir.

Hangi sıklıkta uygulanabilmektedir?

Kullanılan dolgu maddesinin kalıcılık süresi belirlemektedir. Hyaluronik asit dolguları genelikle 6 ay ile 1 yıl arasında kalıcılıkları olan maddelerdir. Dolgu maddeleri vücudun savunma sistemi tarafından zamanla temizlenmektedir. Bu nedenle dolgu maddesinin kaybolma süresi kişiye göre de değişmektedir.

Sonuçlar hemen görülebilir mi?

Enjeksiyondan sonra uygulama bölgesi genellikle biraz şişer. Bu, tedaviden hemen sonraki sonucun nihai sonuç olmayabileceği anlamına gelir. Şişlik tipik olarak birkaç gün içinde kendiliğinden düzelir. Tam sonuç, 1-3 hafta sonra daha net değerlendirilebilmektedir. İstediğiniz sonuca ulaşmak için ilk seanstan 2-4 hafta sonra rötuş yaptırmanız gerekebilmektedir.

Kimlere dolgu uygulaması yapılmaması gerekir?

- Gebelikte ve emzirme döneminde

- Uygulama alanında aktif enfeksiyonu olan hastalarda

- Otoimmün hastalıkları olanlarda

- İmmün yetmezlik hastalıkları

- İlaç alerjileri olan hastalarda dikkatli olunmalıdır.

Dolgu Maddesi Uygulamalarında İstenmeyen Yan Etkiler Nelerdir?

- Yetersiz ya da Fazla Miktarda Yapılan Dolgu Uygulamaları

- Dolgunun Uygulama Alanında Görünür Olması

- Uygulama Alanında Berelenme, Zedelenme, Morarma

- Basit Ödem

- Allerjik Ödem (Anjioödem)

- Kızarıklık

- Neovaskülarizasyon (Uygulama Alanında Yeni Damar Gelişimi)

- Hiperpigmentasyon (ciltte pigment artışı)

- Asimetri Gelişimi

- Dolgu Maddesinin Yer Değişimi

- Enfeksiyon

- Noduler Kitle Gelişimi

- Yabancı Cisim Reaksiyonu

- Dolaşım Sistemi İle İlgili Yan Etkiler

- Dolgu Maddesinin Damarlara Yaptığı Bası ve Buna Bağlı Gelişen yan etkiler görülebilmektedir.

Uygulama öncesi doktorunuzdan detaylı yan etkileri öğrenmeniz gerekmektedir.